İlk Seslendiriliş:  Viyana, Mart, 1807
İlk Yayımlanma:  Ağustos, 1808
Kime İthaf Edildiği:  Avusturya Arşidükü Rudolph
Yaklaşık Süresi:  33 dakika
Enstrümantasyon:  Solo: Piyano | Orkestra: Flüt, 2 Obua, 2 Klarnet, 2 Fagot, 2 Korno, 2 Trompet, Timpani, Yaylı Enstrümanlar

Beethoven'in beş piyano konçertosu arasında en sevileni olan 4. Konçerto, onun yaşamında ancak bir kez seslendirilebilmiştir. 1804'te yazmaya başladığı konçertoyu Beethoven 1806'da tamamlamış, önce 1807 Mart'ında Prens Lobkowitz'in evindeki özel davette çalmış, 22 Aralık 1808'de de, 4. Senfoni'yle birlikte Theater an der Wien'de halk önündeki konserde, yine kendi yorumlamıştır. 1808'de yayınlanan konçerto, 20 yıl unutulmuş ve ancak bestecinin ölümünden sonra tekrar çalınabilmiştir. 5. Piyano Konçertosu gibi, Avusturya Arşidükü Rudolph'a ithaf edilen eser bestecinin 3., 4., 5. ve 6. Senfoni'leri, Fidelio Operası, Appassionata ve Waldstein Sonatları, Keman Konçertosu, Üçlü Konçerto ve Rasumovsky Kuartetleri gibi önemli eserlerle aynı yıllarda yazılmıştır.

1804-1807 arasındaki bereketli dönemde yazılan bu konçerto, Wilhelm Lenz'in deyimiyle "Onun üç döneminin kaynaştığı bir stilde" bestelenmiştir. Beethoven'in bir senfoni ustası ve piyano sonatını zirveye çıkartmış bir müzikçi olarak gücünün sınırına ulaşmasına örnek gösterilen konçerto, onun bu yönlerini lirik ve pastoral çizgide yansıtır. Konserde dinleyicilerin de beğendiği eser, klasik biçimde üç bölümlü (çabuk-ağır-çabuk) olmasına karşın, klasik konçerto tarihinde -Mozart'ın KV 271 Konçertosu'ndan sonra- solo çalgının temayı ilk kez kendi başına duyurmasına da örnektir. Beethoven, Arşidük Rudolph'a ithaf yazısında "Haşmetmaab, sanırım benim yalnızca soğuk ve hesaplı eserler yazdığıma inanmaz" der. Gerçekten de Beethoven'in beş piyano konçertosu arasında en ince ve tutkusuz olan bu 4. Konçerto'dur.

1. Bölüm

Konçertonun en uzun bölümü olan, sonat formundaki 4/4'lük ölçüde, ılımlı (Allegro moderato) tempodaki 1. Bölüm, piyanon tek başına, zarif ve hülyalı ana temayı duyurmasıyla başlar. Bu tema hemen romantik bir ortam oluşturur. Yaylı çalgılar çok hafif (pianissimo) biçimde temayı tekrarlar ve orkestra bu temayı bir örgü gibi geliştirir, çok daha sonra da Re Majör tondaki ritmik yeni temayı bir koral havasında sunar. Önce yaylı çalgılarda sunulan bu tema, piyanonun sinirli kontrpuanı eşliğinde fagot tarafından duyurulur. Bu arada da Mi minör tonda bir yan tema kemanlarda yansır. Piyanoyla orkestra arasındaki bu yoğun diyalog hep sürer: Temanın yaylı ya da üfleme çalgılarda duyulmasından sonra piyano parlak figürlerle bunu işler. Temayı piyano duyurunca da diğer gruplar -saygıyla- arka planda kalır ve solo çalgının şarkısını renkli biçimde sararlar. Güzel ve lirik yan temalar da bu duygulu ortamı daha hülyalı ve enerjik yöne çeker. Beethoven bu bölüm için, genellikle sonuncusu kullanılan iki kadans yazmıştır.

2. Bölüm

2. Bölüm 2/4'lük ölçüde, ılımlı ama hareketlice (Andante con moto) tempoda başlar, orkestranın pes, buruk, sertçe ve unison (teksesli) anlatımına karşın piyanonun zarif, içli ve dokunaklı ezgisi kudretle yakınışı birleştirir gibidir. Şiirsel unsurların egemen olduğu bu bölümün bir program müziği havası olduğunu, sevgilisi Euridice'yi yeraltındaki karanlık güçlere (Tanrılara) kaptıran Orfeus'u piyanonun, tanrıları da orkestranın simgelediğini ileri sürenlerin başında Franz Liszt gelir. Gerçekten de orkestranın sert "Hayır" cevabı duyulduktan sonra, piyano yumuşak ve ilginç trillerle çok hafif (ppp) sesle iç çekermiş gibi, Orfeus'un acı içindeki motifini -yalvarışını- sergiler.

3. Bölüm

3. Bölüm yine 2/4'lük ölçüde Sol Majör tonda, canlı (Vivace) tempoda bir Rondo'dur. Burada sunulan iki tema birbiriyle yakın ilişkili olarak -bir önceki bölümün aksine- mutluluk ve güven içinde ancak zaman zaman coşkuyla yükselen lirik bir anlatım içindedir. Gerçek anlamda bir rondo için, üçüncü bir temanın belirmemesinin eksikliği pek hissedilmez. İlk tema orkestra tarafından adeta sabırsızlıkla sergilenir. Re Majör tonda ve pastoral havadaki ikinci temayı ise piyano duyurur. Gelişim çoğunlukla ikinci tema üzerine kuruludur; ancak Coda'da birinci temanın zafer dolu yükselişi duyulur. Güçlü senkoplarla vurgulanan, sevimli karşıtlıklarla gelişen bu rondoda biraz da çigan etkisi sezilir. Beethoven'in diğer konçertolarında genellikle onun kadanslarının kullanılmasına karşın, bu konçerto için Moscheles, Clara Schumann, Rubinstein, Reinecke, Bülow, Saint-Saëns, Busoni ve d'Albert gibi birçok piyanist-besteci kadans yazmıştır. Çoğu kez bunlardan sonuncusu yaygınlık kazanmıştır.[1]

[1] Aktüze, İrkin: Müziği Okumak, 1. Cilt. Pan Yayıncılık. İstanbul. 2002.

Mozart'ın 4 Aralık 1786'da Viyana'da tamamladığı ve ilk kez 7 Mart 1787 günü Akademi konserinde çaldığı Do Majör Piyano Konçertosu bu kez klarneti içermez. Solo piyano yanında flüt, iki fagot, iki korno, iki trompet, timpani ve yaylı çalgılar için bestelenmiştir.

Ancak Mozart'ın ölümünden sonra eşi Konstanze'nin 1798'de masrafları üstlenerek yayımlattığı konçerto, bestecinin Jüpiter Senfonisi'ne yakındır. Kadansları günümüze ulaşmayan epik karakterdeki bu eser, Mozart'ın en uzun konçertolarından biridir ve 1784-1786 yılları arasında yazılan 12 büyük konçertonun ya da Viyana konçertolarının sonuncusu sayılır.

Mozart, belki de artık piyanist olarak ünü azaldığından, üstelik elinde yeterli konçerto olduğundan, bundan sonra ayrı tutulan iki eser dışında -KV 537 No. 26 ve KV 595 No. 27- başka konçerto yazmaz.

1. Bölüm

Çok karmaşık bir sonat formundaki 1. bölüm 4/4'lük ölçüde, Do Majör tonda, çabuk ve görkemli (Allegro maestoso) tempoda başlar. Girişteki, Mozart'ı hiç de anımsatmayan orkestra tuttisinde beş tema sunulur. Ama başlangıçtaki ritmik motife dayalı figür bölümde önemli bir rol oynayacaktır. Beethoven'in 5. Senfonisi'ndeki kader motifine benzeyen bu motifi içeren giriş, polifonik tema bağlantıları ve armonik ustalıkla senfonik bir doruk oluşturur. Bunu izleyen marş benzeri minör, yan tema üflemeli çalgılar tarafından Majöre dönüştürülür ve solo çalgı piyano fark ettirmeden oyuncu arabesklerle buna katılır. Geliştirimde ise kaprisli temalar basit motifle sıkıştırılır ve bölüm tekrar Do Majörde zafer havasında sona erer.

2. Bölüm

2. bölüm Fa Majör tonda, 3/4'lük ölçüde, ağırca (Andante) tempodadır ve Mozart burada trompetlere ve timpaniye görev vermez. Soylu bir duygusallıkta, etkili ama tutkudan uzak, uzun ve eşdeğer tarz eşlikte sunulan ezgiler piyanistin süslemeleriyle güzelleşir, piyano orkestrayla bütünleşmiş gibidir. Bölüm ilk tutti ile sona ererken coda'da birinci bölümün çekirdek teması da yankılanır.

3. Bölüm

Idomeneo bale müziğinden Gavotte'u anımsatan, fazla hızlı olmayan temayla başlayan 3. bölüm Do Majör tonda, 2/4'lük ölçüde, çabukça (Allegretto) tempoda büyük tutulmuş bir rondo'dur. Form, armoni, çalgılama ve virtüözlük ögeleri mükemmel bir denge içinde gerçekleşirken orkestranın tuttisi ile belirlenen ana temaya karşı uzun süre suskun kalan piyano parlak yapıda birçok yan temayı sunar. La minör başlayıp Fa Majör gelişen bir orta bölme de timsal kontrast oluşturur. Uzun tutulmuş parlak geçiş pasajları bölüme ayrı bir karakter kazandırır, Do Majör tonaliteyi renklendiren şaşırtıcı armonik nüanslarla da seçkinleşir. Mozart'ın olağandışı hayal gücünü yansıtan ince işlemeli ve görkemli -uzun süre ihmal edilen- bu şaheseri sona ulaştırır. Ama bu şaheser 20. yüzyıla kadar unutulacak, ancak Mayıs 1934'te Avusturyalı piyanist Artur Schnabel (1882-1951) ve Macar asıllı şef George Szell (1897-1970) yönetimindeki Viyana Senfoni Orkestrası'yla Grosser Konzerthaussaal'deki yorumla tekrar Viyanalı müzikseverlere kavuşacaktı.[1]
 
[1] Aktüze, İrkin: Müziği Okumak, 4. Cilt. Pan Yayıncılık. İstanbul. 2003.

Mercadante, 60 operanın yanı sıra 4 bale müziği, pek çok dini koro eseri, sinfonialar, klarnet konçertoları ve -hepsi de 1819'da Napoli'de yazılan- 6 flüt konçertosu bestelemiştir. Bu 6 konçertonun el yazmaları da -herhalde bestecinin solist olarak katılımıyla ilk kez yorumlandıkları- Napoli Konservatuvarı'nda bulunmaktadır. Genellikle aynı hızlı-ağır-hızlı şemasına uygun yazılan bu konçertolar arasında en tanınmışı Mi minör Flüt Konçertosu'dur.

Üç bölümden oluşan eserin en uzun bölümü olan 1. bölüm, basit bir sonat formunda, çabuk ve gösterişli (Allegro maestoso) tempodadır. 2. bölüm, ağır (Largo) tempoda ve Mercadante'nin kendine özgü lirik anlatımını değerlendirmesine olanak veren anları içerir. Genellikle konçertolarının son bölümlerinde polacca ya da rondo biçiminde dansları kullanan Mercadante, bu konçertoyu Rus biçimi bir Rondo (Rondo Russo) ile sona erdirmiştir. Çabuk, canlı ve şakacı (Allegro vivace - Scherzando) tempodaki finalle çok popüler olan eserde virtüöz flüt partisi yaylı çalgıların mükemmel uyumuyla seçkinleşirken Mozart ve hatta Beethoven'in ilk eserlerinden yansımalar da bulunur.[1]

[1] Aktüze, İrkin: Müziği Okumak, 3. Cilt. Pan Yayıncılık. İstanbul. 2003.

1740'tan öldüğü 1786'ya kadar Prusya kralı olan Friedrich der Grosse, başarılı bir devlet adamı olmanın yanı sıra sanatla da iç içeydi. Dönemin pek çok ünlü edebiyatçısıyla ve filozofuyla yakın ilişkiler kuran Friedrich, müzik alanında da aktif bir yaşam sürdürdü. Yetenekli bir flütçü olan Friedrich der Grosse, 4 senfoni ve ayrıca kendi icra etmek için 4 flüt konçertosu, flüt için çeşitli etütler ve 100 kadar flüt sonatı yazmıştır.

Kendi limitlerinin farkında olan ve başkalarının ustalığını takdir eden bestecinin yakın çevresinde Johann Sebastian Bach gibi kendi zamanının en önemli sanatçıları bulunuyordu. Her ne kadar politik ve askeri başarıları çoğu zaman onun müzik yeteneğini gölgede bırakmışsa da o yalnızca Berlin müzik yaşamı için değil, 18. yüzyıl için de önemli bir isimdi.
Bir kralın kaleminden çıkmış olan Sol Majör Konçerto, canlı ve hayat dolu bir karakter içerir. Zorluklarla geçen bir yaşamın ürünü olan yapıtın altında pek çok farklı duygu ve başka bestecilerde görülmeyen bir görkemlilik yatmaktadır.[1]
 
[1] İş Sanat'ın 6 Mart 2013 tarihli Franz Liszt Oda Orkestrası ve Emmanuel Pahud konser kitapçığından alınmıştır.

Antonio Vivaldi'nin 1728'de Michel-Charles Le Cène tarafından yayımlanan altı flüt konçertosu, İtalya'da ve neredeyse tüm dünyada yayımlanan ilk flüt konçerto koleksiyonudur. Çoğu bestecinin eski eserlerinin transkripsiyonları ya da eski eserlerin model alındığ yeni eserlerdir. La Tempesta di Mare (Denizdeki Fırtına) adıyla bilinen RV 253 Op. 8 Keman Konçertosu, orijinal haliyle solo flüt, yaylı orkestra ve sürekli bas için bestelenmiş, fakat daha sonra solo keman, yaylı sazlar ve sürekli bas için düzenlenmiştir.

Eser neşeli bir karakterle başlar. Solist orkestradaki yaylı sazlarla aynı anda giriş temasını çalar. Giriş kısmı büyük bir kadansla sona ererken yerini yavaş ve hüzünlü temaların eşlik ettiği largo bölümüne bırakır. Hüzünlü ve melankolik ikinci bölümün ardından güçlü ve dinamik üçüncü bölüm gelir. Kapanış bölümü olan presto güçlü bir unison temayla başlar, daha sonra da kemanların ve sürekli baskın güçlü ve agresif karakterine rağmen solist uzun soluklu lirik bir tema sunar.[1]

Eserin notalarını buraya tıklayarak bilgisayarınıza indirebilirsiniz.

[1] İş Sanat'ın 6 Mart 2013 tarihli Franz Liszt Oda Orkestrası ve Emmanuel Pahud konser kitapçığından alınmıştır.

Brandenburg Konçertoları

Brandenburg Konçertoları, Johann Sebastian Bach tarafından (BWV 1046-1051, orijinal adı: Six Concerts à plusieurs instruments[1]) Brandenburg-Schwedt uç beyi olan Christian Ludwig'e 1721 yılında sunulan (bestelenme tarihi muhtemelen daha öncedir) ve altı konçertodan oluşan bir koleksiyondur. Bu eserler Barok döneminin en seçkin eserleri arasında kabul edilmektedirler.

Prusya Karlı I. Friedrich Wilhelm'in sanata pek ilgisinin olmamasından dolayı olsa gerek, Christian Ludwig bu konçertoları kendi himayesinde yer alan Berlin müzik topluluğuna seslendirmemiş görünüyor. Notaların tamamı 1734'te Ludwig'in ölümüne kadar kütüphanesinde kullanılmamış olarak bekledikten sonra, 24 groschen gümüşüne (bugün itibariyle yaklaşık olarak 40 TL) satılmış. Bach'ın kendi el yazması olan bu koleksiyon ancak 1849 yılında Siegfried Wilhelm Dehn tarafından Brandenburg arşivlerinde yeniden keşfedilmiş ve ilk defa sonraki yılda yayımlanmıştır.[2]

Brandenburg Konçertosu No. 3, BWV 1048, Sol Majör

Bu 3 numaralı konçertoda sürekli bas görevi yapan klavsenin yanında yalnızca yaylı çalgılar (üç keman, üç viyola, genellikle unison çalan üç viyolonsel ve kontrbas) bulunur. Sadece iki bölümden oluşan konçerto, çokseslilik (polifoni) yönünden ilginçtir. Dokuz ayrı partiye bölünerek konçerto grosso savını çürütür.

Ağır (Adagio) tempoda çalınan iki klavsen akorunun bağladığı iki neşeli bölümden oluşan konçertonun 1. bölümünde Bach, yine tempoyu kesin belirtmemiştir. Genellikle ılımlı çabuk (Allegro moderato) tempoda çalınan bu bölüm, orkestranın canlı, güçlü ve birlikte (tutti) sunduğu üç notalık bir figürden oluşan tema üzerine kuruludur. Müzikolog Kari Geiringer'in büyük ustanın en bütünlük gösteren sayfalarından biri olarak tanımladığı bölümde tema, önce çalgıdan çalgıya geçerek hep ön planda kalır. Bunu birinci kemanın sunduğu, viyolanın geliştirdiği bir yan tema izler. Yeniden beliren giriş tuttisinden sonra armonik vurgulamalar, canlı motifler, unison solist partileri sergilenir. Kemanın Sol-Si-Re arpejiyle duyurduğu -yine ana temayla ilgili- motiften sonra bölümü enerjik tutti sona erdirir.

Dinleyiciye -ve müzisyenlere- soluk alma fırsatı veren ve iki müzik sütunu gibi yükselen akorlardan sonra son bölüm, neşeli (Allegro) tempoda ara vermeden girer. Şen ve tasasız, rondo benzeri bir dans gibi kendi içinde ikişer kez çalınan iki bölümden oluşan bu finalde, sona doğru, viyolanın beklenmeyen solosu da ilgi çeker.[3]

[1] MacDonogh, Giles. Frederick the Great: A Life in Deed and Letters. St. Martin's Griffin. New York. 2001.
[2] Boyd, Malcolm. Bach: The Brandenburg Concertos (Cambridge UP, 1993).
[3] Aktüze, İrkin: Müziği Okumak, 1. Cilt. Pan Yayıncılık. İstanbul. 2002.

Mozart, minör tondaki bu ilk konçertosunu 10 Şubat 1785'te Viyana'da tamamladı. Hemen ertesi günkü abonman konserinde yorumlanan eseri, konserde bulunan babası Leopold Mozart, kızı Marianne'e yazdığı 14 Şubat 1785 tarihli mektupta şöyle anlatır:

"Wolfgang'ın yeni ve başarılı piyano konçertosunu, biz salona geldiğimizde nota kopisti daha yazıyordu ve kardeşin de kopyaları kontrol etmek zorunda olduğu için Rondo'yu bir kere bile çalacak vakti bulamadı ."

Mozart'ın 15 Şubat günü soprano Distler'in evinde tekrarladığı, pek de eğlendirici tınıları olmayan bu konçerto, anlatımındaki romantik çağın öncü renkleri ve duygu yoğunluğu nedeniyle 19. yüzyılda daha çok beğenildi. Ancak Mozart'ın orijinal kadansları günümüze ulaşamadı.

Beethoven'ın birinci ve üçüncü bölümler için yazdığı kadanslardan ikincisi ise bugün British Museum'da korunmaktadır. Eski hafiflikten, oyundan uzaklaştığı, daha ciddi şekilde, bilinçli tarzda varlığını, kaderini duyurduğu, kısaca kendi portresini yansıttığı eser olarak kabul edilen bu konçertoda Mozart, artık sosyetenin hizmetinden uzaklaşmış, onların beğendiklerine yönelmek yerine sanatın sonsuzluğuna yönelmiştir.

1784'te altı piyano konçertosu besteleyen Mozart 1785'te üç taneyle yetinecek ve klasik formu korumasına karşın içerik yoğunlaşacaktır.

1. Bölüm

Sola piyano ve flüt, iki obua, iki fagot, iki korno -Mozart'ın "clarini" adını verdiği- iki trompet, timpani ve yaylı çalgılar için yazılan konçertonun 1. Bölümü 4/4'lük ölçüde, Re minör tonda, çabuk (AIIegro) tempoda karanlık havada uzun bir orkestra girişiyle başlar. Orkestra -ölümün, Requiem'in tonalitesinde- sunduğu bu temayla yalnızca kötü kaderi vurgulamak ister gibidir. İlki basların egemenliğinde Re minör, ikincisi Fa Majörde önce flüt, sonra obua, en sonunda da yaylılarda değişimle duyurulan iki tema da orkestraya verilmiştir; piyano bunlarla ilgilenmez, kendi sakin ve lirik resitatifine başlar, sonra 16'lık notalarla hızlanır, orkestranın birinci temasıyla birleşir. Kromatik yükselen bu pasajlar süsleme değil, tutkulu heyecanın anlatımıdır. Piyanonun sunduğu ikinci tema daha ezgiseldir ve gergin ortamı hafifletir. Piyanonun içtenlikli üçüncü teması ise üfleme çalgıları daha dostça davranmaya zorlar gibidir. Geliştirimde ise üç kez -Fa Majör, Sol minör ve Mi bemol Majör- piyanonun lirik resitatifi akıcı arpejlerle işlenir. Tekrar (reprise) bölmesi ise dramatik aksanlarla başlar. Beethoven'ın kadansından sonra da 32 mezürlük uzun bir orkestra geçidi ise Mozart'ın solist yerine senfonik anlatıma verdiği önemi sergileyerek bölümü hafifçe sona erdirir.

2. Bölüm

2. bölüm yine 4/4'lük ölçüde, alışılmamış Si bemol Majör tondadır. Temposu belirtilmemiş, ancak Mozart'ın piyano konçertosunda ilk kez kullandığı Romanze (romans) başlığı uygun görülmüştür. Ama bu sade başlık altında ince bir bestecilik ustalığı, hem basitlik hem de anlatım mükemmelliği gizlenir. Bundan sonra da Mozart Korno Konçertosu, Küçük Bir Gece Müziği gibi bazı eserlerinde "Romanze" başlığına yer verecektir. Daha lirik yansıtabilmek için orkestradan trompetleri ve timpaniyi çıkaran Mozart bu üç bölmeli romansı sola piyanoyla başlatır. Piyanonun sunduğu, genellikle ağırca (Andante) tempoda çalınan bu tema, Mozart'ın en güzel ve duygulu melodilerindendir. Ama Mozart alla breve çizgisiyle temponun çok ağır alınmasını önlemiştir. Bu ezgisel tema, piyano ve orkestra arasında geniş bir ırmak gibi, ama paylaşılarak sakin ve berrak akar. Aradaki intermezzo benzeri bölme ise kontrast oluşturmak için Sol minör tonda, biraz huzursuzca gezinen 16'lık triyole piyano figürleriyle işlenir, buna da metal üfleme çalgılar melodinin parçalarıyla karşıtlık sağlar. Lirik ve soylu melodinin tekrar hazırlanıp sunulması bölüme yine eski havasını kazandırır ve Romanze hafifçe sakinleşerek ustaca bir ritardando ile sona erer.

3. Bölüm

Rondo başlıklı 3. bölüm 4/4'lük ölçüde, yine alla breve işaretli, oldukça çabuk (AIIegro assai) tempoda ve ana tonalite Re minörde başlar. Yine piyanonun sola sunduğu canlı temayı, orkestranın tuttisi alıp geliştirir. Biraz buruk ama tutkulu tema, ileride Beethoven'a da esin kaynağı olacak bu anlatım, daha da vahşi şekilde piyano sonatlarında kullanılacaktır. Piyano tarafından atılırcasına bir buçuk oktavlık bir gam gibi yükselerek başlayan ve "Mannheim roketi" diye de anılan stildeki bu tema, kontrpuan ustalığıyla orkestra tarafından işlendikten sonra iki yan tema daha oluşur: Kovalanırcasına, baskı altındaki Fa minör temayla sakin ve sevimli oluşuyla çevreye yabancı kalan Fa Majör tema... Ama ana tema her zaman karışmakta, piyano kadansına başlayacağı zaman bile aniden ortaya çıkmaktadır. Piyanonun uzun ve ana tema üzerine kadansından sonra tahta üflemeler yine ana temayla belirir ve tüm orkestra canlı bir coda'yla Majör tonda eseri sona ulaştırır.[1]
 
[1] Aktüze, İrkin: Müziği Okumak, 4. Cilt. Pan Yayıncılık. İstanbul. 2003.

Macar besteci Béla Bartók'un İki Piyano ve Vurma Çalgılar için Sonat'ı, 1936'da yazdığı "Yaylı Çalgılar Orkestrası, Vurma Çalgılar ve Celesta için Müzik" adlı eserinin oda müziği alanındaki ikiz kardeşi olarak tanımlanır. Gerçekten de, onun olgunluk çağı verimi olan her iki eserinin de, pek çok ortak yönünün başında vurma çalgılara verilen önem gelir. Bartók'un eserlerini sonradan numaralayan Szöllösy'nin SZ110 olarak işaretlediği Sonat –bestecinin, halk müziğini derlemek için yaptığı çalışmaların sonuncusundan, 1936 Türkiye yolculuğundan döndükten sonra– 1937 yazında bestelenmiş ise de, ancak 1942'de yayımlanmıştır. Bartók'un, İsviçreli orkestra şefi Paul Sacher'in önerisi üzerine Temmuz ve Ağustos aylarında yazdığı sonat, ilk kez 16 Ocak 1938'de Basel'de seslendirildi. Avrupa'da, virtüöz ve daha çok ritme önem veren bir piyanist olarak ün yapan Bartók, daha önce öğrencisi olan ve 1923'te evlendiği ikinci eşi piyanist Ditta Pasztory, Baselli davulcular Fritz Schiesser ve Philipp Rührig ile bu ilk yorumu gerçekleştirdi. Bartók bir mektubunda, sonatın büyük başarı kazandığını belirtmekte ve Basler Nationalzeitung adlı gazetenin yaptığı röportajda şunları söylemektedir: "Yıllardan beri piyano ve vurma çalgılar için yazmayı planlıyordum. Ancak piyanonun, genellikle güçlü ve keskin sesli vurma çalgılara göre yeterli denge sağlayamayacağı kaygısıyla iki piyano kullanmayı düşündüm. Uluslararası Yeni Müzik Derneği'nin 10. yıl kutlama konseri için benden bir eser istenince de bu planımı gerçekleştirdim."
Bartók'un daha sonra, 1940'ta iki Piyano ve Orkestra için Konçerto olarak da düzenlediği ve ilk kez 1943'te, Fritz Reiner yönetimindeki New York Filarmoni Orkestrası eşliğinde eşiyle seslendirdiği eserde besteci piyanoyu "öncelikli vurma çalgı" olarak düşünerek yeni renkler yaratmıştır. İki kişinin seslendirdiği vurma çalgılarda ise üç timpani, biri büyük, ikisi küçük üç davul, biri asılı olarak kullanılan üç zil (cymbal), bir tamtam, bir üçgen (triangle) ve bir ksilofona yer veren Bartók, partisyonda bu çalgıların sahneye hangi düzenle konulacaklarını, hangi özel tokmaklarla çalınacaklarına ilişkin geniş açıklamalar yazmış ve görevlerini şöyle belirtmiştir: "Vurma çalgıların görevi çeşitlidir: Çok kez, yalnızca piyano tınısına bir renk nüansı, arada bir de piyano partilerine karşı kontrpuanlı motifler oluşturur. Ve çoğunlukta timpani, özellikle de ksilofon temayı belirleyen asıl partiyi yürütür."

1. Bölüm

1. bölümü (Assai lento-Allegro molto) tüm eserin yarı uzunluğuna kadar sürer. Önce hafif sesli ve ağır tempoda (assai lento) başlayan ilk bölmede 9/8'lik ölçüde kromatik olarak duyulan motif, tüm bölümün temelini oluşturur. İkinci bölme (Allegro molto) hızlı ve ritmik temayla ilkine destek olur ve hemen dört değişimle gelişir. Genellikle piyanoların egemen olduğu birinci bölümün ikinci temasında beliren ritmik yenilikler, Altı Bulgar Dansı'nda kullanıldığı gibi 9/8'lik ölçünün değişik bir düzenlemesidir. Çağrı biçimindeki üçüncü tema ise önce benzetimde (imitation) gelişir, sonra füg olarak işlenir. Sona doğru giderek artan tını derecesi, durmadan değişen vurma çalgıların sürprizlerle dolu vurgulamaları çılgın bir gürültü değil, keskin ritmik konturlarla seçkinleşen kontrollü ve dengeli bir zirve oluşturur.

2. Bölüm

Bazı eleştirmenlerin, eserin notturno (gece müziği ) kısmı olarak tanımladıkları 2. bölümde (Lento, ma non troppo) bu kez vurma çalgılar büyük önem taşır. Sonatta kullanılan vurma çalgılardan melodi çalabilen tek çalgı ksilofon, motifleri duyurmak görevini de yerine getirmektedir. Bu hüzünlü ve trajik derinlik yansıtan bölümde vurma çalgılar piyanonun yardımcısı değil, yol gösterenidir. Bu kez vurma çalgı görevini üstlenen piyanolar ise çok dikkatli konturlar ve gölgelemeler yapmakla yükümlüdür. Ağırlaşan orta bölmede (un poco piu Andante) sinirli bir motif belirirse de, tekrar ağır notturno atmosferine dönülür.

3. Bölüm

3. bölümün (Allegro ma non troppo) başlangıcı ani bir darbeyle ikinci bölümün kabuslu gece havasını yırtar. Rondo biçiminde beliren ilk tema bir halk dansına benzer: Kırsal ve rahat aksanıyla, bir uzmana göre Beethoven'in Contredance'larını, bir diğerine göre ise Balkan ezgilerinin folklorik havasını çağdaş formda anımsatan tema, ksilofonun –kendini kesinlikle duyuran– tizliğiyle işlenir ve yan temalar şeklinde sayısız ritmik değişimlere de uğrar. Final ise şaşırtıcıdır: Tema yavaş yavaş çözülür, ritmi küçük davula ulaşır; sesi giderek azalır. Uzaktan yankılanır gibi gizemli bir tınıyla, bir hayalin kaybolması gibi eser sona erer.[1]
 
[1] Aktüze, İrkin: Müziği Okumak, 1. Cilt. Pan Yayıncılık. İstanbul. 2002.

Ludwig van Beethoven 1806 yılında, yani 36 yaşındayken bestelediği tek keman konçertosunu kemancı Franz Clement (1780-1842) için yazmasına karşın, gençlik arkadaşı Stephan von Breuning'e ithaf etmiştir. Beethoven daha önce Op. 40 ve Op. 50 olarak numaralanan, keman ve orkestra için Romans adıyla iki eser bestelemiştir. Kendisi için oldukça verimli bir yıl olan 1806'da 0p. 59 Yaylı Çalgılar Dörtlüleri'ni, 4. Senfoni'siyle 4. Piyano Konçertosu'nu yazan Beethoven, keman konçertosunun sola partisi için pratik yönden Franz Clement'ten yararlanmıştır. Ancak eserin ilk yorumu hiç de kolay olmadı:

Viyana'da 1806 yılının Noel gecesinden bir gün önce, 23 Aralık'ta gerçekleştirilen ilk seslendirilişte, partisyonun önemli bölümü henüz hazır değildi. Theater an der Wien Orkestrası'nın başkemancısı ve yöneticisi, harika çocuk olarak ün kazanan ve konserin odak noktası olan 26 yaşındaki Clement partisinin çoğunun notasını "Prima vista "(ilk görüşte) çalmak zorunda kalıyordu. Beethoven da belki bu geç kalışının suçluluğunu hissetmiş, kendisini affettirmek için eserin başına merhamet anlamına gelen "Clement" kelimesiyle ilgili, yarı İtalyanca, yarı Fransızca "Concerta per elemenza pour Clement" cümlesini yazmış, konçertoya merhamet gösterilmesini dilemişti. Ayrıca Mehul'ün uvertürü, Mozart ve Cherubini'nin bazı eserlerinin yer aldığı konser, solistin Fantasia'sı ile bitiyordu. Bugün bile provasız çalınmasına pek cesaret edilemeyen Beethoven'ın konçertosu bölümler halinde seslendirilmiş, arada Clement bazı virtüöz soloları, tek tel üzerinde çaldığı kendi sonatını da yorumlamış, hatta bunu kemanı ters tutarak -o çağda istenilen gösteriler gibi- yapmıştı.

Bu gösteriler daha sonra alayla anımsanmasına karşın dinleyiciler solisti çok beğenmiş, konçerto da kabullenilmişti. Ancak basın daha katıydı: Wiener Theaterzeitung, eserin özgünlüğü ve güzellikler içeren birçok pasajı nedeniyle alkışlandığını, ama orkestranın kopmalar gösterdiğini, konçertodaki ilintisiz tekrarların, üst üste yığılmış fikirlerin yorucu olduğunu belirtmişti.

Ciddi bir eleştirmen de "Beethoven'ın ne yazık ki 1. ya da 2. senfonileri gibi eserleri artık insanlığa hediye etmediğinden" yakınıyordu. Beethoven, arkadaşı Bayan von Breuning için konçertonun bir piyano düzenlemesini de yapmış ve her iki versiyon 1809'da yayımlanmıştı. Konçerto ancak bestecinin ölümünden 17 yıl sonra konser salonlarında yaygınlaşabilmiştir: 1844'te, 12 yaşındaki Joseph Joachim, Mendelssohn'un yönetimindeki Londra Filarmoni Derneği Orkestrası eşliğinde -daha önce 14 yaşındaki Henri Vieuxtemps ve daha sonra da 11 yaşındaki Yehudi Menuhin'in yaptıkları gibi konçertoyu seslendirmiş, daha sık çalınması için büyük çaba göstermiştir. Eseri "ruhsal bir Everest"e benzeten ünlü şef Fritz Busch 1927'de, kısa pantolonlu harika çocuk Menuhin'e "Kimse çocuk sinema yıldızı Jackie Coogan'ın Hamlet'i oynamasına izin vermiyor" diye söylenmiş, ancak provadan sonra olumlu yanıtı vermiştir.
Keman konçertoları arasında gerçekten de zirvede duran eser, bir bütün halinde dinlendiği zaman içtenlikli keman-orkestra diyaloğu sezilebilen, gösterişe ve solistik virtüözlüğe önem vermeyen, tekniğin üzerindeki anlamlı güzelliğiyle Beethoven'in tek lirik konçertosudur. Aynı yıl yazılan 4. Piyano Konçertosu'nda solistle orkestra arasındaki, daha ilk bakıştaki savaşın yerine bu eserde karşılıklı konuşma yeğlenmiş, solistten formu, özü ve ruhsal yapıyı kavraması istenmiştir. Ancak, son bölümü parlak bir yorum gerektiren konçertonun yapısıyla ünlü solistler de ilgilenmiş, Joseph Joachim ve Franz Kreisler gibi kemancılar, hatta günümüz bestecilerinden Alfred Schnittke, eser için kadans bestelemiştir.

1. Bölüm

4/4'lük ölçüde, çok hafif timpani vuruşlarıyla, o kadar çabuk olmayan (Allegro ma non troppo) tempoda başlayan 1. bölüm, uzun bir orkestra girişini içerir. Baştaki dört darbenin ilginç bir de öyküsü vardır: Beethoven, sağırlığının arttığı günlerde bir şey duyar gibi olur. Kuşkuyla pencereye doğru gittiğinde komşu kapının vurulduğunu görür ve işitme duyusunu hala yitirmediğine sevinerek bu vuruşları konçertoda değerlendirir. Beşincisi, tahta üfleme çalgıların girişiyle altta kalan bu vuruşlar sanki eserin nabzı gibidir. Birbirine yakın altı yan temanın duyurulduğu orkestral ritornello, barışçı bir hava oluşturur. Her iki ana temayı da önce üfleme çalgılar duyurur. Özellikle ilahi benzeri diyatonik melodi, bölümün sonuna da egemen olur. Solist ise yumuşak bir kadansla girer ve timpanilerin nabız atışıyla izlenir. Solo keman uzun bir yay çekişiyle duygulu şarkısını sunar. Konçertonun yarı uzunluğunu aşan birinci bölümde, ikinci orkestra tuttisi daha güçlüdür. Özellikle ikinci temanın değerlendirildiği son bölme, kemanın zirveye özgürce yükselişine de sahne olur. Genellikle Kreisler'in kadansının çalındığı bölmeden sonra kısa bir coda'yla ilk bölüm biter.

2. Bölüm

Sol Majör tonda ve 4/ 4'lük ölçüdeki 2. bölüm, kısa, zarif ve romantik bir romanstır. Pek ağırdan biraz daha hızlıca (Larghetto) tempoda liri k yoğunluk daha da artar, sanki finale bir giriş hazırlanmaktadır. Ana tema sürdinli yaylı çalgılarca çok hafif sunulur, sonra korno, klarnet ve fagota ulaşır. Keman bu diyaloğa katılır ve ezgiyi süsler. Tema sonra, önce yaylılar tarafından daha güçlü tekrarlanır, buna üflemeli çalgılar cevap verir ve ikinci bir temanın keman tarafından şarkı söyler gibi sunulmasına olanak sağlar. Kemanın kısa bir kadansıyla ara verilmeden finale geçilir.

3. Bölüm

6/8'lik ölçüde, Re Majör tonda ve çabuk (Allegro) tempodaki 3. bölüm canlı ve neşeli bir av borusu çağrışımını andıran Rondo'dur. Temayı bu kez önce keman sunar. Ritmik rondo, kemana her türlü virtüözlük olanağını sağlar ve zaman zaman minör tonda eğlenceli biçimde kesilmesine karşın neşesini sürdürür, yine kemanla son akorlara ulaşır.
Beethoven 1807'de eseri piyano konçertosu olarak da düzenlemiş ve Stephan von Breuning'in iyi bir piyanist olan eşi Julie'ye ithat etmiştir.[1]
 
[1] Aktüze, İrkin: Müziği Okumak, 1. Cilt. Pan Yayıncılık. İstanbul. 2002.

magnifiercross